DÜNYA, ÇOCUKLARIN YÜZÜNE NASIL BAKACAK?

SIFIR SAYI GÜNCESİ

DÜNYA, ÇOCUKLARIN YÜZÜNE NASIL BAKACAK?

Başlık bana ait değil, Independent’ın sitesinde Tunuslu yazar Emel Musa’nın yazısında rastladım. Soru çok çarpıcı değil mi?

Neredeyse iki haftadır tüm dünyanın en önemli gündem maddesi Gazze… Siyasiler her zaman olduğu gibi “şiddetle kınadı”. Medyamızda çok şükür ki bol sayıda bulunan uzman(!); jeopolitik, teolojik ve uluslararası ilişkiler bağlamında konuyu yeterince ele aldı.

Siyaset ve medya cephesi aynen beklediğimiz ve bildiğimiz gibi ancaak… Beni endişeye düşüren sokaktaki adam, sıradan insan, komşularımız, arkadaşlarımız, yani bizler, bizatihi aynada gördüklerimiz… Özellikle sosyal medyada aracılığıyla bildirilen görüş ve fikirler, paylaşımlar inanılır gibi değil!

Hitler’e övgüler düzeni mi ararsın, Filistinli Arapların kendisini ilgilendirmediğini yazanı mı... Efendim Hitler, bir gün öldürmediğim her Yahudi için bana küfredeceksiniz, demiş de Filistinliler Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’yı arkadan vurmuş da… 80 yıl önceki bir soykırımı övenler veya bugünlerde gerçekleşen soykırımın kendi problemi olmadığını belirtenler! Üstelik sevgili okurlar, bunları söyleyenlerin, yazanların çoğunluğu toplumda belli bir statüsü bulunan insanlar! 

Uygarlık tarihi boyunca toplumların bilinçaltına fark ettirmeden enjekte edilen zehir misali, kutsal kavramlar olmuş. Bu kutsallar uğruna ölen, öldürülen sayısız insan, tarihten geleceğe hiç ders almamış. Babillerden Aztek’lere, Mayalardan İnkalara birçok antik medeniyette tanrılara kurban edilen çocukların olduğunu biliyoruz. Bugün de çocuklar savaş tanrısına, sermaye tanrısına, petrol tanrısına kurban ediliyor ve bu katliam, modern dünyada canlı yayınlarla herkesin gözü önünde oluyor.

Kendi kutsallarımız da kendi benliğimizi esir almış durumda, insani değerlerimizi yitirmiş, en büyük trajedileri bile bambaşka pencerelerden bakarak değerlendirir hale gelmişiz. Kutsallarımız; çocukların can verdiği bir soykırımda, bir katliamda dahi aynı yerde buluşmamıza izin vermiyor.

Aslında tüm bu olan bitenin sebebi o kadar net ki! Koskoca bir toplum, mensubu olduğu dinin kitabını referans göstererek kendinden olmayanları aşağılık yaratık sınıfına sokarken, aynı coğrafyada yaşayan diğer bir toplum da kendi inancının kutsal kitabını referans göstererek diğer toplumun lanetlendiğini iddia ediyor.

Hâlbuki…

Tek kutsal insan hayatıdır. Uğrunda çocukların öldüğü, öldürüldüğü her türlü kutsalınız yerin dibine batsın!